BOŞANMAYA İLİŞKİN YABANCI MAHKEME KARARLARININ TÜRKİYE'DE TANINMASI VE TENFİZİ

Yurt dışında verilen boşanma kararları Türkiye’de otomatik olarak geçerlilik kazanmamaktadır. Bunun bir sonucu olarak kişiler Türkiye’de hala evli göründükleri için birbirlerine mirasçı olarak görünmekte ve boşanma sonrası ortaya çıkan alacaklarına erişememektedirler. Bu durumun önüne geçmek için Türkiye’de ilgili yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi için dava açılması gerekmektedir.
TANIMA
& TENFİZ
Tanıma,
yabancı ülkede verilmiş ve kesinleşmiş olan mahkeme kararının Türkiye’de de
kesin hüküm kuvvetini haiz olduğunun kabul edilmesidir. Tenfiz ise bu karara
Türkiye’de icra edilebilirlik kazandırmaktadır. Bu kapsamda katılma pay
alacağı, maddi/manevi tazminat, nafaka, velayet gibi ikincil nitelikteki
sonuçların ortaya çıkması için mutlaka tanımanın yanında tenfizin de talep
edilmesi gerekmektedir.
TANIMA&
TENFİZ KARARLARI İÇİN GEREKEN ŞARTLAR
Yabancı
mahkeme kararı hakkında tanıma & tenfiz kararı verilebilmesi için mevcut
olması gereken şartlar yasayla öngörülmüştür. Burada öngörülen şartların
dışında mahkemeler somut olaya ilişkin değerlendirmelerle yeniden hüküm
kuramazlar veya bundan kaynaklanan gerekçelerle tenfiz talebini reddedemezler.
Buna revision au fond yasağı denir.
Tanıma ve tenfiz kararı verilebilmesi için gerekli olan ön şartlar MÖHUK
(Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun) madde 50 hükmünde
belirtilmiştir. Buna göre:
1.Yabancı mahkeme tarafından
verilmiş ve kesinleşmiş nitelikte bir ilam bulunmalıdır.
2.Bu ilam hukuk davalarına ilişkin
olmalıdır.
Bununla
birlikte noter huzurunda boşanmanın mümkün olduğu ülkeler bakımından ilgili
yüksek mahkemeden apostil şerhi alınması halinde ön şartların sağlandığı kabul
edilecektir.
Tanıma ve tenfiz kararı için
gerekli olan esasa ilişkin şartlar ise şu şekilde düzenlenmiştir:
1.Hükmün verildiği devlet ile
Türkiye arasında mütekabiliyet bulunmalıdır. (Madde 54/1-a)
2.İlam Türk Mahkemelerinin münhasır
yetki alanına giren bir konuda verilmemiş olmalıdır. (Madde 54/1-b)
3.İlam Uluslararası hukuka göre
yetkisiz bir mahkeme tarafından verilmemiş olmalıdır. (Madde 54/1-b)
4. Hüküm kamu düzenine açıkça
aykırı olmamalıdır. (Madde 54/1-c)
5. Karar davalının savunma
haklarına riayet edilerek verilmiş olmalıdır. (Madde 54/1-ç)
Burada
sayılan esasa ilişkin şartlar mahkemeler tarafından değerlendirilirken
yerindelik denetimine kaçacak değerlendirmeler yapılmaz. Örneğin, ilgili
devlette karar aşamasında usule ilişkin bazı farklılıkların olması kararın
Türkiye’de tanınması veya tenfizinin kamu düzenini bozacağı anlamına gelmemelidir.
Buna ek olarak bir boşanma kararının tanınması halinde kararın tenfiz
edilmemesi için mahkemenin çok yüksek bir gerekçelendirme yapması
gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun
2021/109 K. sayılı kararında;
öncesinden tanınmış olan boşanma kararının tazminata ilişkin ikincil
sonuçları için tenfizi talebinin TMK m.173 hükmündeki delil şartlarının
sağlanmadığı gerekçesiyle reddinin çelişkili olduğu ve MÖHUK m.54 hükmünde
sayılan şartlar kapsamında gerekçelendirilmediği belirtilmiştir. Bu kapsamda halihazırda
tanınmış kararlar bakımından tenfiz hususunda mahkemelerin takdir yetkisinin sınırlı
olduğu ifade edilebilir.
Stj.
Av. Ayşegül Adile AKCA & Av. Arb. Mesut Onur HACIOĞLU