TÜRK HUKUKUNDA MAL REJİMLERİ

Türk Hukukunda mal rejimleri
evlilikte ve boşanma sonrasında kişilerin ekonomik haklarının belirlenmesinde
rol oynar. TMK m.202 hükmüne göre yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma
rejimidir. Buna göre kişiler aksine bir sözleşme yapmamışlarsa TMK m.218 vd.
hükümlerinde düzenlenen edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olurlar. Ancak
daha sonra farklı bir mal rejimine tabi olacaklarını sözleşme ile
kararlaştırabilirler.
Edinilmiş
Mallara Katılma Rejimi
Eşler evlenmeden önce veya
evlilikleri boyunca aksine bir sözleşme yapmadılarsa yasal mal rejimi olan
edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olurlar.Bu mal rejiminde eşlerin
malları; edinilmiş mallar (TMK m.219), kişisel mallar ( TMK m.220-221) ve paylı
mülkiyete tabi mallar (TMK m.223/2 m.226/2) olarak ayrılır.
Edinilmiş mallardan kasıt mal rejimi
süresinde eşlerden her birinin karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı
değerleridir. Eşlerin malları aksi ispatlanana kadar edinilmiş mal sayılır. Bu
mallar ilgili maddede ( TMK m.219) örnekseme yoluyla şu şekilde sayılmıştır:
“1. Çalışmasının karşılığı olan
edinimler,
2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya
personele yardım amacı ile kurulan
sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
4. Kişisel mallarının gelirleri, 5.
Edinilmiş malların yerine geçen değerler.”
Buna karşın kişisel mallar ise TMK
m.220 hükmünde sınırlı bir şekilde sayılmıştır:
“1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına
yarayan eşya,
2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin
sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla
elde ettiği malvarlığı değerleri, 3. Manevî tazminat alacakları,
4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.”
TMK
m.221 hükmü ile eşlere mesleğin icrası, işletme faaliyeti veya kişisel mallar
sayesinde elde edilen gelirlerin de edinilmiş mallara değil kişisel mallara
dahil olabileceğini kararlaştırma imkanı getirilmiştir. Aksi
kararlaştırılmadıkça bu kalemler de edinilmiş mal kabul edilecektir.
Boşanma
ile mal rejiminin tasfiyesi gündeme geldiği bu rejim uyarınca edinilmiş
malların artık değeri bulunur. Artık değer hesaplanırken TMK m.229 uyarınca
eklenecek veya TMK m.230 uyarınca denkleştirilecek değerler hesaba katılır.
Burada eşlerin ileride birbirlerinin katılma payını azaltmak kastıyla yaptıkları
işlemlerin hak kaybı yaratmaması amaçlanır. Nihayetinde ortaya konan artık değer
üzerinde eşlerin katılma payı TMK m.236 uyarınca %50 olacaktır. Bu noktada
eşlerin birbirinden alacakları takas edilir. Zina veya hayata kast nedeniyle
boşanma halinde kusurlu eşin artık değerdeki payının azaltılması veya
kaldırılması mümkündür. (TMK m.236/2)
Nihayetinde
tasfiye ile birlikte eşlerin kişisel malları kendilerinde kalır. Eşler
birbirlerinde olan mallarını geri alırlar (TMK m.226/1). Edinilmiş mallarda artık değerin yarısı
oranındaki alacakları takas edilir ve paylı mülkiyete konu malları varsa paylar
ayrılır. Ancak TMK m.226/2 uyarınca üstün yararı olduğunu ispat eden eş payın
geri kalanını ödemek kaydıyla paylı mülkiyete konu olan malın tamamının
mülkiyetini elde edebilir.
Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi
Eşler
yasal mal rejimine tabi olmak istemezlerse sözleşme ile paylaşmalı mal ayrılığı
rejimine tabi olacaklarını kararlaştırabilirler. Buna göre eşlerin evlendikten
sonra edindikleri mallar üzerinde katılma payı alacakları bulunmaz. Ancak TMK
m.249 uyarınca “eşlerden birisi diğerine
ait olan bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da
uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa; mal rejiminin sona ermesi
hâlinde, katkısı oranında hakkaniyete uygun bir bedel ödenmesini isteyebilir.”
Ayrıca TMK m.250 uyarınca “ailenin ortak
kullanım ve yararlanmasına özgülenmiş mallar ile ailenin ekonomik geleceğini
güvence altına almaya yönelik yatırımlar” da tasfiye sırasında eşler
arasında eşit olarak paylaştırılır.
Mal Ortaklığı Rejimi
Yine
sözleşmeyle kararlaştırılabilen bu mal rejimi kapsamında eşler ortaklık
mallarını farklı şekillerde belirleyebilirler:
1.Eşler
kişisel malları dışında kalan tüm mallarını mal ortaklığına dahil edebilirler.
Bu durumda eşler ortaklık mallarına bir bütün olarak sahip olurlar. (TMK m.257)
2.Eşler
sözleşme ile edinilmiş mallardan oluşan bir ortaklık kabul edebilirler. (TMK
m.258)
3.Eşler
sözleşme ile belirleyecekleri belli malvarlığı değerlerini ortaklık dışında
tutabilirler. (TMK m.259)
Ölüm
veya diğer bir mal rejiminin kabulü halinde her eş ortaklık mallarının yarısını
alabilir (TMK m.276). Boşanma veya evliliğin iptali sebebiyle mal ayrılığına
geçiş halinde ise her eş önce edinilmiş mallara katılma rejiminde kişisel mal
sayılacak mallarını ortaklık mallarından geri alır. Ardından kalan ortaklık
malları eşler arasında yarı yarıya paylaştırılır (TMK m.277).
Stj. Av. Ayşegül Adile AKCA & Av. Arb. Mesut Onur HACIOĞLU